görsel
Aziz ne yapcaz bu trafiği?

Ürün buna imkan veriyorsa kullanmamak olur mu?

O "Benim dediğim doğru sen ne dersen de" davranışı beni bitiriyor. Üzerine biraz da ego ekle off, yanına yaklaşmazsın bir daha.

Kaç insan tanırdan ziyade, kaç insanı siler demek daha iyi değil mi?

Saatlerce oturup konuşabileyim, derdimi dökebileyim, dinleyebileyim, olmaz mı?

Yanında biraz peynirle ekmek olacak. Tadından yenmez.

işe yarıyorsa sorgulanmaması gereken eylem.

https://www.youtube.com/watch?v=3WAOxKOmR90

Esc-Options-Language-Turkish-Tamam
Tövbe estağfurullah.

Sketch up'ta değirmen çiziyorum. Mükemmel değil mi?

Benito Mussolini 1902 yılında ordu hizmetinden kaçmak için italya'dan isviçreye taşınır. Bu dönemde aşırı bir sosyalisttir. Sendikalara katılır ve sosyalist gazetelerde yazılar yazar, bütün Avrupa monarşilerini yıkmak ister. Bu da isviçre polisi tarafından tutuklanmasına ve italyaya geri gönderilmesine neden olur. italya'da serbest bırakıldıktan sonra isviçre'ye geri döner,isviçre'de tekrar tutuklanıp tekrar italya'ya gönderilir, Kaçtığı askerliği tamamlar, ardından kısa süreli bir ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra hırslı bir sosyalist olarak çalışmaya geri döner. Konuşmaları ve gazete yazıları onu italyan sosyalistleri arasında populer yapar. Savaş karşıtıdır. Bu sebeple italya Libya'yı kolonileştirdiğinde karşı çıkar, ve tutuklanır. Ardından Birinci Dünya Savaşı başlar ve bir daha, italya'nın savaşa katılımını protesto eder. Ama ardından fikirleri değişir. Bu savaşın Avrupa monarşilerini yıkmak için gerekli olan atmosferi yaratabileceğini ve sosyalist devrimini her yerde yayabileceğini düşünür. Ardından savaşa destek vermeye başlar. Fakat sosyalist yoldaşları onun bu savaş yanlısı tutumunu sevmezler ve onu partiden atarlar. Ardından Mussolini der ki; Ne var biliyor musun? Sosyalizmle işim bitti. Yeni bir şeye ihtiyacımız var. Sınıf düzeni gibi bizi ayıran bir sisteme değil, fakat milli düşünceler üzerinden bizi bağlayan bir sistem. Akdenizi işgal edeceğiz, Tüm italyan halklarını birleştireceğiz, Tıpkı Roma imparatorluğu gibi. Ve buna Fascismo (Faşizm) diyeceğim ve italyan halkına mükemmelliğe doğru lider olacağım der.
italya Birinci Dünya Savaşın'da kazanan tarafta olmasına rağmen savaşın sonunda az bir toprak parçasıyla ayrılır ve kandırılmış hissederler. Ayrıca kötü bir ekonomi, zayıf hükümetler yüzünden italyan halkı biraz mutsuzdur. O yüzden Mussolini gelir ve her şeyi düzeltebileceğini vaadeder. Mussolininin faşist partisi büyük destek toplar. 1922 yılında Krala gider ve kendisini başbakan seçmesini yoksa güç kullanacağını söyler. Kral ilk başta istemese de Mussolininin çevresindeki desteğe karşı gelemeyeceğinden onu başbakanlığa getirir. Ardından Mussolini diktatörlüğünü ilan eder. Avrupanın ilk faşist diktatörü Benito Mussolini, ''IL DUCE'' italya'da başa geçer.

http://www.youtube.com/watch?v=fahr069-fzE

Kamuran.

Bırakın söylemeyin bilmesin metronun yerini, denk gelicez keyfimiz kaçacak sonra.

2. Dünya Savaşı'nda Kuzey Afrika' görev alan, çöl şartları için modernize edilmiş BF109 G-6 avcı uçakları, pilotların pistte, bakımda vs. güneş ve yakıcı çöl sıcağından daha az etkilenmeleri için şemsiyelerle donatılmıştır.
görsel

Bundan üç sene evvel lys sınavından bir hafta önce halıya düşmüş bir iğne ayak başparmağıma saplanıp bir parçası içinde kırıldı. ertesi gün hastaneye gidip bir sonraki gün için ameliyata randevu aldık. Ameliyattan önce her ayağımı yere bastığımda ameliyatın ardından da uyuşturucunun etkisinin geçmesiyle beraber çok acı çektim. Ama çektiğim en büyük acı ameliyattan sonraki ilk geceydi başıma gelen şeydi.
Ayağımın altına yastık koydum ağrı kesicimi aldım vs derken mükemmel uyku pozisyonumu aldım. Ancak unuttuğum bir şey vardı ki ben uyurken sabit durmuyorum.-hangimiz duruyoruz ki- Ameliyatlı başparmağımı duvara öyle bir sert vurdum ki gece saat üçte acıdan bağıra bağıra uyandım. Yaklaşık iki saat boyunca da acıdan duramadım. Acıdan bayılayım istedim, olmadı. Ama bunu bir sonraki kazamda başardım.

Yukarıda bahsettiğim olaydan bir sene sonra kuzenimle beraber dağa çıkmaya karar verdik. Plan program hazırlanmış bir şekilde yolculuğumuzu yaptık, dağın tepesinde o güzel manzaranın tadını çıkardıktan sonra inişe başladık. ve benim için her şey kabusa döndü. Yaprakların arasına karışmış dümdüz eğimli bir taşın üzerine basmamla beraber sağ ayağım havaya doğru yaklaşık yarım saniye süren bir yolculuğa çıktı. Tahmin edileceği üzere afedersiniz göt üstü yere oturdum.Ardından acı içerisinde etrafta koşturmaya başladım. Bu sırada kuzenim hiçbir şeye anlam veremeden beni izledi. Asıl acı daha sonraydı. O an kazanın sıcaklığıyla çektiğim acı hiçbir şeymiş, onu gece öğrendim.

Bu kazanın gecesi de ağrı ile uyandım. Yok yerimde duramıyorum ağrı kıvrandırıyor, ama uykum da var. Kalktım bi yüzümü yıkayayım kendime gelirim belki dedim. Güç bela yüzümü yıkadım musluğu kapattım ardından her şey karardı. Uyandığımda kapı eşiğinde yığılmışım. Acıdan bayılıp yine aynı acıdan uyandım. Kalktım güç bela yatağıma gidip yattım ve yine bayılmış olacağım ki nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum.

O düşüşüm kuruk sokumu kemiğimin eğilmesine sebep olmuş yaklaşık 15 gün ağrı kesiciyle yaşadım.

Çalıp çalıp ağızlarından besmeleyi eksik etmeyenlerden de bahsetsene biraz.

Zaman, kafamı ilyada ve odysseia'ya gömmemek için kendimi zor tutuyorum.
ve birini sevmek, bela arıyor insan hayatında.

Waffle ve tavuk sote.

Finallere tutturuyorum ben.